top of page

ISO 500 Listesi Neyi Ölçüyor, Neyi Atlıyor?

  • Yazarın fotoğrafı: ESRA KÜÇÜKYALÇIN
    ESRA KÜÇÜKYALÇIN
  • 27 Tem
  • 2 dakikada okunur
ree

Her yıl kamuoyuna sunulan İSO 500 listesi, Türkiye’de sanayinin nabzını tuttuğu iddiasıyla büyük ilgi görüyor. En büyük 500 sanayi kuruluşunun sıralandığı bu liste, genellikle “en büyük sanayi şirketleri” ifadesiyle tanıtılıyor. Ancak önemli bir soru hâlâ yeterince sorulmuyor:

Bir şirketin büyüklüğü yalnızca ciroyla mı ölçülür?

Liste, firmaları sadece ciro bazında sıralıyor. Oysa iş dünyasında artık daha bütünsel bakış açılarına, çok katmanlı değerlendirme modellerine ihtiyaç var.

Bu noktada NT Finans Partners Kurucu Ortağı Nezih Tunalı şu ifadeleri kullanıyor:

“ISO 500, önemini yitirmiş bir veri yığınıdır. Salt ciroya dayalı bu setin iş dünyasında etkili bir kriter olmasını anlamlı bulmuyorum.”

Bu eleştirinin temelinde iki güçlü gerekçe var:


1. Yanıltıcı Veriler, Gerçek Resmi Örtüyor


İlk sorun, listenin bazı şirketleri olduğundan daha “büyük” gösterebilmesi.Özellikle grup şirketlerinin kendi aralarındaki satışlar, ciroyu yapay şekilde şişirebiliyor. Bu, hem şirketin kendi performansını olduğundan daha güçlü gösteriyor, hem de dışarıdan bakıldığında sektördeki diğer oyunculara kıyasla gerçek dışı bir üstünlük yaratıyor.


Diğer bir örnek: Bazı şirketler, tonaj ya da birim fiyat açısından çok yüksek bedelli ürünlerle faaliyet gösteriyor olabilir. Ancak bu ciro büyüklüğü, şirketin kârlılığı, verimliliği ya da katma değer yaratma kabiliyeti hakkında hiçbir şey söylemez.


Yani yüksek ciro = iyi şirket varsayımı, her zaman geçerli değil.


2. Şirketin Değeri, Cirosundan İbaret Değil


Bir şirketin gerçek gücünü ve stratejik yetkinliğini anlamak için, sadece ne kadar kazandığına değil, nasıl kazandığına, ne kadar sürdürülebilir olduğuna ve nereye yatırım yaptığına da bakmak gerekiyor.


Aşağıdaki kriterler, cirodan çok daha fazla şey anlatır:


KarlılıkÖzellikle brüt kâr marjı, bir şirketin verimli üretim yapıp yapmadığını, pazar gücünü ve maliyet kontrol yetkinliğini ortaya koyar.


EBITDA (FAVÖK) MarjıŞirketin operasyonlarından ne kadar nakit yarattığını ve bu nakitle borçlarını kaç yılda ödeyebileceğini gösterir. Bu, şirket değerlemesinde kritik bir parametredir.

Maaşların Ciroya Oranıİnsana yapılan yatırım, şirketin kültürünü, yetenekli iş gücünü koruma gücünü ve sosyal sorumluluk bilincini yansıtır. Uzun vadeli başarı için önemlidir.


Ar-Ge Harcamalarının Ciroya OranıYenilikçi üretim, teknolojik dönüşüm ve küresel rekabette kalıcılık için bu oran vazgeçilmezdir. Bugünün değil, yarının şirketi olup olmadığını gösterir.


Gerçek Soru Şu:


“En büyük 500 şirket” derken, tam olarak neyi ölçüyoruz?


Sadece ciro odaklı bir sıralama, günümüz iş dünyasının gereklilikleriyle örtüşmüyor. Bu tür listeler kamuoyunda büyük ilgi uyandırsa da, stratejik olarak şirket yöneticilerine, yatırımcılara ya da politika yapıcılara doğru sinyalleri vermekte yetersiz kalıyor.


Yeni Dönem, Yeni Ölçüm Yöntemleri


İş dünyasında ezber bozan şirketler, genellikle farklı veri setlerine bakan, içgörüyle karar alan ve görünmeyen alanlara yatırım yapan şirketlerdir.


Biz de NT Finans Partners olarak tam burada devreye giriyoruz.Finansal Check-up® modelimizle şirketlerin görünmeyen risklerini ve potansiyelini ortaya koyuyoruz.ERP sistemleri ile iş süreçlerini sadeleştiriyor ve görünür hale getiriyoruz.Karar destek altyapılarımız sayesinde yöneticilerin sezgisel değil, veriyle güçlendirilmiş kararlar almasını sağlıyoruz.


Sonuç olarak: ISO 500 gibi geleneksel listeler artık tek başına anlamlı değil.Şirketlerin büyüklüğünü ve kalitesini ölçerken, çok boyutlu ve stratejik veri setlerine ihtiyaç var.Ve belki de en önemlisi, “en büyük kim?” sorusunu değil,“En sağlıklı, en dirençli, en vizyoner kim?” sorusunu sormamız gerekiyor.

Comments


bottom of page